Küresel COVID-19 Pandemisi nasıl yediğimiz de dahil olmak üzere birçok yönden hayatımızı değiştirdi. Tüm dünyada virüsün yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olmak için getirilen kısıtlamalar sosyalleşmek ve dışarda zaman geçirmek için harcadığımız süreyi azaltıyor. Evde geçirdiğimiz zamandaki artış ile birlikte daha fazla yemek pişirmek ve en sevdiğimiz tarifleri yapmak ve hatta mutfakta yeni tarifler ve tatlarla yaratıcı olmak fırsatı geldi.
Aşırı tuz tüketimi hipertansiyona ek olarak, inme, kemik erimesi ve mide kanseri gibi hastalıklara neden olabilmektedir. Bu yüzden çocukluk çağından itibaren beslenme alışkanlıklarının düşük tuz tüketimi sağlayacak şekilde planlanması, uzun vadede bu hastalıkları ve bunların kötü sonuçlarını önlemeye yardımcı olacaktır. Dünya Sağlık Örgütü hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 g’dan az (2 g’dan az sodyum) olarak önermektedir. Dünyada kişi başına günde ortalama 9-12 g tuz tüketilirken, Türkiye’de ortalama tuz tüketimi sağlıklı bir insanın alması gereken oranın yaklaşık üç katından fazladır.
Ev yapımı yemeklere lezzet katmanın tek yolu büyük bir tutam tuz gibi görünebilir, ancak yiyeceklerinizin daha fazla lezzetli olmasını sağlamanın pek çok başka yolu var.Tuza Dikkat Haftasında daha az tuz kullanmanıza yardımcı olacak basit ipuçları sunacağız:
- Yemeklerde tuz yerine; limon, maydanoz, dereotu , soğan, sarımsak, sirke ve çeşitli baharatlar gibi diğer lezzet arttırıcıları kullanmak
- Turşu, ketçap, hardal, zeytin, soya sosu, salata sosları vb. yiyeceklerin tuz içeriği yüksektir. Bu besinlerden uzak durulmalıdır.
- Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulamak
- Yüksek miktarda tuz içeren besinleri daha az tüketmek
- Yemekleri hazırlarken, pişirirken ve tüketirken daha az tuz kullanmak
- Yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanılmamalı,
- Sofrada tuzluk bulundurulmamalı
- Hazır ürünlerin etiket bilgileri dikkatlice okunmalıdır. Hazır besinlerin, tuz ve/veya sodyumlu bileşikleri içerip içermediğini (soda, mono sodyum glutamat, kabartma tozu, sodyum nitrat gibi) etiket üzerinde bulunan içindekiler listesinden bakılabilmektedir.
Ayrıca bütün tuzlar aynıdır ve aynı içeriğe sahiptir (deniz tuzu, kaya tuzu ve pembe tuz).
Tuz, besinlerin doğal bileşiminde bulunduğu gibi, deniz tuzu (deniz suyunun buharlaştırılması ile elde edilir) ve kaya tuzu (halite, göl yataklarından veya toprak altından elde edilir, kurutulur) olarak da elde edilir. Genel olarak tuz sodyum ve klorürden oluşur. Sodyum klorür içeriği tüm tuzlarda (kaya, deniz, sofra tuzu) yaklaşık olarak aynıdır.
Bu yılki Tuza Dikkat Haftasında; kültürümüzü ve toplumumuzu şekillendiren yemekleri, ev yemeklerini hazırlarken daha az tuz kullanmamız gerektiğini vurguluyor ve “Daha Fazla Lezzet, Daha Az Tuz” diyoruz.